Gelin, bir de bana anlatın, beni ikna edin, plastik kovan tabanı ya da plastik polen tuzaklı kovan tabanı şöyle iyi olur, böyle iyi olur, reklam yapın, videolar çekin youtube de yayınlayın, yüzlerce kilo polen aldığınızı, küreklerle bu polenleri resmettiğinizi, ben buna şöyle derim ‘makaram sarı bağlar lo kız söyler gelin ağlar’. Hatta bana büyük paralar teklif edin, hatta bu yazıyı siteden kaldırmam için baskı yapın, kafama silah dayasanız da vazgeçmem, plastik ve insan sağlığı asla bir arada olmaz.
Aylardır boş vaktim olmadığı için sitemde bir paylaşımda bulunamıyordum, yorgun oluyor, zaman ayıramıyorum ancak, bu akşam sosyal medyada gördüğüm bir paylaşım oldukça canımı sıktı ve bu yazıyı yazmaya karar verdim. Tamam, ekmek parası, insanlar yatırım yapıyor, ticaret yapıyor buna bir sözümüz yok, reklam yapıyorlar, ufak tefek yalanlarla insanları aldatıyor ve para kazanıyorlar, lakin, bunun da bir sınırı var.
Avrupa’da ya da gelişmiş Dünya ülkelerinde plastik kullanımı doğaya ve insan sağlığına zarar vermesi dolayısıyla sık sık gündeme geliyor ve hatta yandaş denilen haber bültenleri ve muhalif denilen haber bültenlerinde ortak haber olarak yayınlanıyor. Demek ki bu plastik zararlı bir şey, artı ve eksi kutuplar bile ortaklaşa bu haberin doğru olduğunu söylüyorlar.
Şimdi gelelim arıcılık faaliyetiyle plastiğin alakasına, 5 ya da on yıl öncesine kadar pek yoktu, hadi 15 yıl diyelim. Son yıllarda plastik sektörü arıcılık malzemeleri üstünde çalışmaya başladı ve bir çok ürünü bu sektöre yerleştirdi. Ucuzluk buradan başladı, elbette ki plastik ürünler ucuz, kalıbını yaptıran yaptı şurupluğu, yaptı kovan tabanı, yaptı kovan kapağı,
Maddi olanağı güçlü bu firmalar yıllardır olur olmaz reklamlar ve hatta tarım kanallarında adı’ arıcılık programı’ ama aslına gizli plastik ürün reklamları ile biz arıcılara yönlendirmeler yaptılar. Çok güzel piar yapıyorlar, ekonomik olarak güçlüler, kazanmak, para üstüne para koymak için bütçelerini bu gizli reklamlara harcıyorlar, sağlık şöyle dursun, o çok önemli değil, biz para kazanak düşüncesi ile biz arıcıları aldatıyorlar. Yedik mi bunları? evet yedik ağbi, hangimizin arı kovanında plastik şurupluk yok, hangimizin arılığında plastik su kabı yok ya da vesaire vesaire vesaire. Yok sevgili arıcı dostum, arının doğasında plastiğe yer yok, aldanmayın, gözünüzü açın.
Az önce sosyal medyada şöyle bir şey okudum ‘ KOSGEB plastik kovan tabanı istedi’ e yuh artık, bunu kosgeb istemez yanlışınız vardır diye yorum da yaptım ama, burası Türkiye, kosgeb ister mi? ister, isterse niye ister, işte o dedikleri liyakat, işte o dedikleri görevi ehline verin olayı. Sanmıyorum öyle bir şey isteyeceklerini ama, yine de diyorum ya olur mu olur. Dünya organik ürünlere önem veriyor, organik ürünleri tercih ediyor biz ise plastik ile gıda maddesini üretmeye çalışıyoruz. Sonra da diyoruz ki ‘ Almanya bizden bal almıyor. Niye alsın ki, sen plastik polen tuzaklı kovan kullanıyorsun, sen plastik şurupluk kullanıyorsun, sen plastik uçuş tahtası kullanıyorsun. Sevgili arıcı dostlar, doğa ile iç içe yaşıyorsunuz, doğada var mı plastik üreten bir ağaç, bir hayvan, tek üreticisi insandır insan.
Sanırım 2018 yılında yasalaştı, ‘plastik poşetler AVM’ler de para ile satılacak, peki niye? çünkü Avrupa artık kağıt torba kullanıyor, poşet kullanmıyor ya da kullanmamaya özen gösteriyor neden? çünkü insan sağlığına aykırı, doğaya aykırı. 2018 Yılında sanırım Türkiye’ de de bu konuya devlet bir çözüm bulacak ve bu plastik kullanımına asgari bir çözüm önerisi topluma sunacak.
Şimdi gelin siz beni kandırın, petrol ürününden yaptığınız plastik polen tuzaklı kovan tabanı nasıl olur, iyi mi olur kötümü olur. Gelin siz bana anlatın bakim, sokaklardan toplanan pis plastikleri kırma makinelerinde nasıl kırıyorsunuz, kilosunu 10 kuruşa aldığınız bu sağlıksız maddelerden ürettiğiniz ürünleri 35 liraya, 50 liraya nasıl satıyorsunuz, nasıl övüyorsunuz, ne kadar dayanıklı, gelin ben burdayım anlatın.
Not olarak şunu da belirteyim, daha bu konu hakkında aklıma geliveren bunlar, biraz deşersem daha neler var neler.
Belli ki, epimaye için çalışıyorsun bu da demek oluyor ki plastikçisin. Beni mi ikna edeceksin asla edemezsin çünkü, plastiğin kullanışlı olduğundan bahsetmişin, olmaz olamaz nedenlerinden sadece birini söyliyeyim, epimaye ya da herhangi bir plastik tabanlı arı kovanı gezginci arıcılığa hiç gelmez, sen hiç büyük kamyona arı yükledin mi, yüklediysen o ipi hiç çektin mi, çektiysen kovanların nasıl kaydığını yükün nasıl bozulduğunu yaşadın mı, sanmıyorum. Yorum yapmışın sevindim, plastiği cezbetmeye çalışıyorsun anladım ancak, neden hiç gıda kodeksine uygun mu değil mi konusuna girmemişsin, ben o topa girmem girersem kaybederim diye mi düşünüyorsun sayın ziyaretçi Uğur Aktaş. Ayrıca şunu da belirtmek isterim, ola ki Avrupa ya da yurt dışından gelişmiş herhangi bir ülke dese ki bize 50 ton bal lazım, nasıl satacak bu plastik meraklıları, adamlar o tip kovanları görse artlarına bile bakmadan çeker giderler. Arı binlerce yıldır doğada nasıl yaşamış ise o doğrultuda hareket etmek gerekir.
Ben plastik tabanı 4 yıldır kullanıyorum.apimaye e taban, polen tuzaklı. Arı taşıması felan harika. Polen çekmecesi pratik. İlaveye kendin monte edebilirsin. Plastiklerde en ufak bir yılma yok. Kıştan çıktıktan sonra yapılan kontrollerde peteklerde küf yok. Ama kalitesiz plastikten yapılan tabanlar berbat. 2 veya 3 yılda eskiyor. Polen almaya gelince, plastik veya tahta olması önemli değil 8 çıtaya gelmiş bir arıyı ne zaman nerede olursa olsun kur polen tuzağını kovan başı al 3 kg polen. Arıcılık bilim teknik işidir, gelişmeleri takip etmemiz gerekiyor. Ben yayladan kovan başı neden 2 teneke bal alamıyorum diye içim içimi yiyor, geceleri uykum kaçıyor. Arıcı uğur aktaş