Kars Kağızman nere, Mersin Tarsus nere, arıcılık işte böyle bir şey, tanışırsınız dost olur arkadaş olursunuz. Kağızman’lı Erdal Çirkin ile tanışmam aslında çok da olmadı, sanırım 4 yada 5 yıl gibi bir zaman söz konusu. Bu yazıyı yazmamda ki sebeplerden birisi bu işin ne zor şartlarda yapıldığını, masada önümüze konan bir kase bal ne zorluklarla üretiliyor ve de tabi ki ünü bütün Türkiye’ye yayılmış Kağızman balı ile alakalı olacak. Resimde gördüğünüz sakallı arkadaşın adı Erdal Çirkin, soyadına bakmayın siz gönlü de güzel, kendisi de yakışıklı, mert ve dürüst bir arkadaştır. Arılarını kışlatmak için Tarsus, Karabucak okaliptus ormanlarına geliyor, yaklaşık 5 ay burada kalıyor, resimde gördüğünüz çadır onun mekanı ve hatta onun demesiyle beyaz sarayı. Yaklaşık 350 adet arı kovanı ile birlikte çok zor şartlarda arılarını bahara Kağızman yaylalarında ki endemit bitkilerin nektar akım zamanına hazırlıyor. Arıları kafkas arısı, arı kovanları Kağızman yöresine ait normal kovanlara göre biraz farklı bir yapıda. Kağızman’lılar arı kovanına petek, bizim kat olarak tabir ettiğimize ise mağaza diyorlar. Bal çitası ise düz yani, oyuntu falan yok, öyle öğrenmişler öyle de devam ediyorlar.
Bal rekolteleri çok düşük, belirli bir kaliteye ulaşmışlar, şekerde vermedikleri için 350 kovan arıdan yaklaşık olarak 3 ya da 4 ton bal almak onlar için sevinilecek bir durum. Öyle ya eğer şekeri dayasalar 20 ton belkide daha fazla bal hasadı yapabilirler ama, yapmıyorlar kaliteden asla ödün vermiyorlar. ‘Ağbi baba mesleğimiz, biz böyle gördük böylede ölene dek devam edeceğiz’ diyorlar. Diyorlar dedim çünkü Karabucak ormanlarında 4 beş tane Kağızman’lı arkadaş var hepsiyle de muhabbetim var, kovan imalatçısı olduğum için aramızda ticari alışveriş de var ve olmaya da devam ediyor. Dürüst arkadaşlar, yaptıkları işi bizzat görüyor ve hayranlıkla takip ediyorum. Onlar için önce arı yani can, sonrasında ise bal ve arı ürünleri geliyor, öyle balım çok olsun da gerisi ne olursa olsun demiyorlar. Erdal Çirkin, maşallah bu işin adeta piri olmuş, ormanda kala kala günleri bile unutan ama, gülen gözleriyle arısına bakan bir arkadaş. Her gün en az 100 iğne yiyorum diyor, alışmış gülüyor bu işlere.
O da dertli, o da muzdarip emeklerinin karşılığını alamamaktan şikayetçi ama şükür bu günlere demeyi de hiç ihmal etmiyor. Ürettiği balı satıyor, çok fazla da üretimi olmadığı için müşterileri önceden sipariş veriyor, bizzat şahit olduğum için böyle konuşuyorum. 2018 sezonu için biraz daha gayretli, arı sayısını artırıp hiç olmasa 5 ton bal almayı hedefliyor ve acaba satabilirmiyim diye de hayıflanıp duruyor. İyi malın alıcısı da çok tabi ki satarsın dedim, inşallah hedeflerine ulaşır, emeklerinin de karşılığını alır.
Kağızman balı satın almak isteyenler, Erdal Çirkin 05305002496 iletişime geçebilirler.