Ana arı seçimi çok hassas bir konu, öncelikle iyi bir ana arı nasıl olmalı? sorusunun cevabını bilmek gerekir ve ayrıca bu konu hakkında özellikle sosyal medyada yazılan yazıların çok iyi analiz edilmesi gerekir. Her meslek de olduğu gibi arıcılık sektöründe de gözünü para hırsı bürümüş insanlar vardır ve olmaya da devam edecektir. Size ana arı lazım, kim satıyor sordunuz, buldunuz bir satıcı, ‘ordan bana bir tane ana arı ver’ demekle bu işin olmayacağı aşikar. Burada yapılması gereken arıcının kendisini çok iyi yetiştirmiş olması, araştırmacı yönünün sürekli faal durumda olması gerekiyor. Sadece arılık ziyaretleri, kulaktan dolma bilgiler ile başarıyı yakalamak bence biraz zor gibi ve hatta hatta imkansıza yakın desek daha da doğru olur diye düşünmekteyim. Bu konu hakkında uzun zamandır araştırma yapan birisi olarak sizlere bir kaç öneride bulunmak, belki bir fayda sağlamak için böyle bir yazı yazmak istedim. Burada amacım ana arı satmak değil ki zaten öyle fazla bir üretimim de yok, maksat arıcı dostlara bir nebze olsun faydam olsun.
Sizlere bu konu hakkında birinci önerim, bu işe yıllarını vermiş, duayen sayılan Türkiye’nin yetiştirdiği sayısı iki elin parmaklarını geçmeyen akademisyenlerini dikkatlice izlemeniz ve söylediklerini harfiyen uygulamanız olacaktır. Elbette ki bu kişilerin de farklı görüşleri ve teknikleri mevcuttur. Burada yapmanız gereken içlerinden birisini ekol kabul edip en az üç yıl onun tavsiyelerini uygulamanız olacaktır.
Ana arı seçimi nasıl olmalı? Özellikle İnternet ortamında çokça yazılan yazılar, ‘en iyi ana arı İtalyan’ ya da ‘kafkas ana arı en iyisi’, yok öyle bir şey, en uygun olanı yöresel olanıdır. Nerede bu işi yapıyorsanız o bölgenin arısını tercih etmelisiniz. Karadeniz bölgesinde iseniz evet, Kafkas ana arı kullanmanız yerinde bir tercih olacaktır. Ama, diyelim ki Hatay bölgesinde arıcılık yapıyorsunuz, Kafkas arısı bence sağlıklı bir seçim olmayacaktır. Siz satıcıların laflarına kulak asmayın, bölgenize göre ana arı seçimi yapın. Muğla ilinde iseniz evet, Muğla arısı tercihiniz olmalıdır. Unutmayın ki, arılar binlerce yıldır dünya coğrafyasında yaşamlarını sürdürmektedir, Anadolu arısı bu coğrafyada, Suriye arısı o bölgede kendi iklim şartlarına göre metobolizmalarını uygun hale getirmişlerdir. Gerçi sanırım Suriye arısı da son yıllarda yok olan türler arasında ve edindiğim bilgiye göre İsrailli bilim adamları bu arıyı yeniden ülkelerine getirmek için araştırmalar yapıyorlarmış. Burada öne çıkan sonuç en azından edindiğim bilgiler ışığında ana arı seçimi bölgeye uygun olmalı.
İyi bir ana arı nasıl olmalı? sorusuna gelince, bir kraliçe arının yaklaşık altı yada yedi yıl kadar yaşadığı herkesçe bilinmektedir. Fakat iyi bir bal verimi elde etmek istiyorsak mutlaka genç kraliçe arı kullanmalıyız. Ben şahsen 2 yaşın üstünü tavsiye etmem, bir kış iki bahar en verimli zamanı diye düşünüyor ve hatta gözlemliyorum. yaşını nasıl takip edeceğim derseniz, boyanmış ana arı size büyük kolaylık sağlayabilir, ayrıca arı kovanı işaretlenerek not tutulabilir. Kraliçe arının bir günde iki bin, iki bin beş yüz kadar yumurta atması en makbul olanıdır, zaten iyi bir ana arı bu verimi gösterendir. Resme dikkatlice bakarsanız petek üzerinde yoğun bir kapalı yavru görürsünüz, bu da ana arının iyi çalıştığının belirgin göstergesidir. Yaşlı ya da verimsiz bir kraliçe arı yumurtalarını seyrek seyrek atar ve bu da biraz dikkatli bakışla anlaşılabilir. Yine benim gözlemlediğim bir konu vardır ki bence buna da dikkat etmek gerekir. Bazı kovanlar iyi bal yapar, bazıları ise bolca yavru yapar, ikisini bir arada yapan en ideal olanıdır desem de ben henüz o işi yapamadım. Bu sıkıntıyı da aşmak için üretim kovanı ve destek kovanı olarak iki gurupla çalışmaktayım, sizlere bol verimli sezonlar diler saygılarımı sunarım.